Darülaceze sakinlerinin ‘kanatsız melek’ diye seslendiği 69 yaşındaki Şengül Kazan, 40 yıldır gönüllü olarak düşkünlerin tırnak bakımını yapıyor. Her hafta salı ve cuma günleri Darülaceze’ye gelen Kazan, düşkünlerin el ve bacak tırnaklarını kesiyor.
AA’dan Kaan Bozdoğan ve Kenan Yeşilyurt’un haberine kadar, Darülaceze’ye başta 12 Mayıs 1979’da annesiyle gelen Şengül Kazan, burada sevgiye yoksul çocuk ve yaşlılara takviye eli uzatmaya karar verdi. Ilk günlerde ziyaret ettiği çocuklara ördüğü çorap ve kazaklarla, diktiği şort ve pijamaları getiren Kazan, kısa sürede kaynaştığı yaşlıların bakımını gönüllü olarak üstlenmeyi istek etti.
Kendi imkanlarıyla aldığı malzemelerle tırnak kesmeye ve batık tırnakları temizlemeye başladı
Talebinin olumlu karşılanması üzerine Şengül Kazan, her salı ve cuma günü geldiği Darülaceze’de kalanlarla anne-kız ilişkisi kurdu. Düşkünlerin el-ayak tırnaklarının bakımsızlığından rahatsızlık duyan yardımcı kadın, kendi imkanlarıyla aldığı malzemelerle çivi kesmeye ve batık tırnakları temizlemeye başladı.
‘Tırnaklarını severek kesiyorum, hiçbirisinden iğrenmiyorum’
Bazı insanların hasta ve yatağa ast yaşamış öz anne ve babalarının tırnaklarını iğrendikleri için kesemediğine dikkati çeken Kazan, şunları söyledi:”Buradaki hastalarımdan fazla memnunum. Onları ziyaret ediyorum, onlarla süre vermek hoşuma gidiyor. Tırnaklarını severek kesiyorum, hiçbirisinden iğrenmiyorum. Kimisinin tırnağı kalın olduğu için yıkayarak kesiyorum. Onlar beni fazla seviyorlar, özlüyorlar. Kendi kızları, çocukları veya kardeşleri gibi seviyorlar. Kimisi ‘annem’, kimisi ‘kızım’ diyor. Aramızda arkadaş canlısı bir ilişki var. Ara Sıra bakıyorum çorabının içerisinde parası oluyor. Çıkartıyor 5-10 lira veriyor. Ben de onlara, ‘Ben parayla yapmıyorum, sen koy paranı çorabının içerisine’ diyorum. maneviyat burada fazla mutlu ve dar hissediyorum. Evime gittiğim süre öyle huzurlu gidiyorum fakat, bunun tarifi olası değil.”
Darülaceze sakinleri, ömrünün yarısından çoğunu elden ayaktan düşenlere sevgi ve hoşgörüyle adayan Kazan’ı “kanatsız melek” olarak nitelendiriyor
İnanılmaz bir acıma örneği…40 yıldır gönüllü olarak Darülaceze’de muhtaçların el ve etap tırnaklarını kesen Şengül annemizin hikayesi…kadının merhameti pic.twitter.com/jY9pW3cPdI— kenan yeşilyurt (@kenanyslyurt) 21 Nisan 2018
‘Kimisine şarkı söylüyorum, kimisiyle ağlıyorum, kimisiyle gülüyorum’
“Düşkün ailesi” tarafından güzel karşılandığını vurgulayan Kazan, “Beni çok hoş karşılıyorlar. El çırparak, ‘Buranın gülü geldi.’ diyerek karşılıyorlar. Kimisine şarkı söylüyorum, kimisiyle ağlıyorum, kimisiyle gülüyorum. Evde benim darbukam tefim vardır. Onlara müzik terapi yapıyorum, eğlendiriyorum onları.” ifadesini kullandı.
‘Buraya gelince içim coşuyor, gelemediğim vakit hastalanıyorum’
Pazartesi ve perşembe geceleri heyecandan uykularının kaçtığına değinen Kazan, şöyle konuştu:”Ben pazartesi günü kalkıp ev işlerimi yaparım. Salı günü geleceğimi bildiğim için o akşam uyuyamam. Geleceğim günün akşamları heyecandan uykum kaçar. Her salı ve cuma günleri geldiğimde kapıdan büyük bir heyecanla girerim. Geçen hafta gelirken yağmur yağıyordu. Sırılsıklam olmuştum fakat hastalarımı görür görmez kurudum, her şey güllük gülistanlık oldu. Buraya gelince içim coşuyor, gelemediğim vakit hastalanıyorum. Ayaklarım yürürse, aklım çalıştığı müddetçe inşallah buraya geleceğim. Burası benim ikinci adresim. Eşime de ‘Beni bir yerde aradığın zaman muhakkak Darülaceze’de bulursun.’ diyorum.”
‘Bugün insanın ayağını, annesi veya kardeşi yıkamıyor’
Kazan’ı “Darülaceze’nin gülü” olarak nitelendiren 65 yaşındaki Gülsem Bitirmiş, şu ifadeleri kullandı:”Bu kadın buranın gülü, bu kadın burada varsa hayat var. Onun günlerini sayıyorum ben. Keşke her gün burada olsa. Bize çok muavin oluyor. Yalnızca bana yok, tüm bu kurum sakinlerine tezgâhtar oluyor. Tırnaklarını kesiyor, ayaklarını yıkar. Bugün insanın ayağını, annesi veya kardeşi yıkamıyor. Ayaklarımızı bile yıkıyor. Allah razı olsun ondan.”
0 Yorum